10 Kasım 2016 Perşembe

miskin adamın boktan notları,













İnsansızlık içimdeki hayvanları öyle azdırdı ki zapt edemiyorum. Ne ara yuvarlandığımı bilmediğim bu çukurda üç beş kendini bilmez kaygıların oyununa geliyorum, ahmak değilim dostlarım. Sadece bunlar fazla sahiciler. Kaygılarımı törpülerken kaybettiğim zaman, gerçekliğim yüzünden. Aslında çıkmazlarımı tıka basa kendimle doldurmuşum. Kendi pencerelerimi çatlatmış, kendi sokaklarımda isyan çıkarmışım. Sergilediğim anarşistliğin nedenlerini sırtıma kaftan yapmışım. Kendimi kurtarmak için kendimi geçmem lazımmış. Pek ala bir çoğumuz kırık ve yalnızız. Ve bizler hemen ensemizde kronik bir yalnızlık hastalığının pençesinden muzdarip olmamıza rağmen anlaşılmayı istenmeyen kişilikler yarattık kendimize. Kazandık sandık ya da çok fiyakalı kaybedenlerden olduğumuzu iddia ettik. Zaten tüm mesele de buydu, değil mi? Kazanmak veya kaybetmek. Ben bunu reddediyorum. (Syf.38)

1 yorum:

  1. Sevdiğim bir söz var " Sen gençsin yani sus ve hayattan zevk almaya bak."

    YanıtlaSil